25-26 Eylül, Mera Çayı (E5) Kampı – 1. Bölüm

Gezi detaylarına başlamadan önce geziden önce gördüğüm bir rüyayı anlatayım, “ne alaka” demeyin, “hayrolsun” deyin, okuyun.

Rüyamda, kamp yapacağımız yere bakıyorum Google Earth’ten, detayları görmek için yakınlaştırıyorum, harebeler falan görüyorum. Davut Abi’nin daha önceki kamp yeri önerilerinden birisinin civarında kaya mezarları varmış galiba, o geliyor aklıma. “Şunlara bir bakayım” diyerek haritayı biraz daha yakınlaştırınca kendimi orada buluyorum. Yalnızca kaya mezarlar değil, dev sütunlar, büyük bir amfitiyatro, büyük heykeller falan da var. Hayran hayran seyrederken Roma askerleri gelmeye başlıyor, sonrasını net hatırlamıyorum. ...

25-26 Eylül, Mera Çayı (E5) Kampı – 2. Bölüm

Sabah bir kaç kere Hira'nın sesine uyandım, pek suskun bir kız olduğu için arada bir bir iki kelime söylese hissettiriyordu yani 😛

Pek kalkasım olmadığından geri yattım hep. En son çadırımın fermuarı açılırken uyandım, Nurcan gelmiş meğer. Kendi meşrebince saydırıyordu bana. Normalde, sabah gelmeyi planladığını biliyordum, en son haberleştiğimizde yaptığımız anlaşma sabah beni araması, benim de yola çıkıp onu kamp yerine getirmem şeklindeydi lakin gece müzik dinlerken telefonun şarjı epeyce azalmıştı. Ben de, saat 2 olduğu için aramak veya mesaj atmak yerine e-posta atayım dedim. Kamptakilerin telefonlarını falan da verdim ama evden çıkmadan bakmamış e-postalarına. Sinem Abla'yı falan aramış ama ulaşamamış, onun telefonda motordaki çantalardan birisindeymiş. En son Hakan'dan numarasını alıp Davut Abi'ye ulaşmış galiba. Bu arada, Kurtboğazı'ndan başlayarak her yeri aramış adım adım. Neticede gelebilmişti kamp yerine ama baya bir zorluk çekmiş yani. Buradan alacağımız ders ne? Benimle iletişim halindeyseniz e-postalarınıza da bakın Dil çıkaran ...

Haftasonu Mersin kaçamağı ve bir yerime kaçan olaylar dizisi – 2. Bölüm

Cumartesi günü akrabaların geleceği tutmuş meğer biraderi askere uğurlamak için, o yüzden evden çıkamadım…

Değilse Silifke'ye inip orada, geçen sene de uğradım ustaya bir uğrayayım diyordum. Hem sorunu sorardım, hem de iki muhabbet ederiz deyü. Halamlar, yengemler falan geldi, oturduk akşama kadar. Akşam da birader, takıldıkları cafe'ye götürecekti beni. Tam çıkma planları yaparken aynı zamanda alt kat komşumuz olan kuzenler geldi. Onları da görmeden çıkmayayım dedim, biraz da onlarla oturayım derken gece 10 ettim saati. ...

CCC 2010 Festivali, Metin’in Düğünü, İzmir Gezim, 2 günde 1516 km – 6. Bölüm

Yol çok rahattı lakin demiştim ya egsozun sesi değişti diye, harbi değişmiş, yolda farkettim.

Gelirken müziği sesini pek açmıyordum motorun sesini duyabilmek için. Dönüşteyse müzik sesi sonda olduğu halde egsoz sesi gümbür gümbür geliyordu. Hele ışıkta falan beklerken hafif ara gaz verince, öf ki ne öf. Yine de durup kontrol etmedim, dedim ya, serde mallık var inceden. ...

CCC 2010 Festivali, Metin’in Düğünü, İzmir Gezim, 2 günde 1516 km – 2. Bölüm

Sabah kalktığımda saat 11’e geliyordu. Etrafımda onlarca çadır görmeyi planlayarak çıktım ama ortalık bomboştu

36331_393399883343_520163343_4291870_514757_n.jpg

Hazırlanıp kayıt masasına gittim. Kimliğimi resepsiyondan alıp kaydımı yaptılar. 30 TL aldılar katılım ücreti olarak, iki gecelik kamp, iki tane de şapka için iyiydi diyebilirim. Yemekler falan otelin restoranından satın alınabiliyordu ayrıca içecekler için gün boyu açık barlar olacaktı, genel olarak rahat bir kamp olacak gibiydi yani. Verdikleri eşantiyonları falan çadıra götürdüm, baktım kahvaltı saati geçmiş, şöyle biraz uzanayım dedim. Ne zamandır motorun üzerine yatıp yatamayacağımı merak ediyordum. Hani yatmasına yatardım da dengesi nasıl olur, rahatı nasıl olur, onu bilemiyordum, bir denedim, güzel oldu. Hemen fotoğraf makinesini ayarlayıp öyle bir pozumu çektim. ...