CCC 2010 Festivali, Metin’in Düğünü, İzmir Gezim, 2 günde 1516 km – 4. Bölüm

İzmir’de, düğün yerini ararken tuhaf bir ses geldi, motordan bir şey düştü sandım. Üstümü başımı kontrol ettim, depo üstü çanta sabıkalı ya, ona falan baktım ama sağlam gibiydi her şey. Yalnız, motorun gürültüsü artmıştı bir anda. Herhalde egsozu deldim deyip devam ettim.

Düğün yerini zar zor buldum, bir kaç fotoğraf çektim, bizimkilerle muhabbet ettim falan. 15 dakika geçmeden arkadaşlardan ikisi ayaklandı, düğün bitmek üzereymiş zaten, ben de kalkayım madem dedim, üç beş fotoğraf daha çekip çıktım. Neticede ana amacım düğündü aslında ama düğünde 90 küsür, revü gösterisinde 390 küsür fotoğraf çekmiş oldum 🙂

Düğünden çıkıp festival alanına geri geldiğimde akşam yemeği başlamak üzereydi. Üzerimi değiştirip yemek almak için alana gittim. Bu arada, egsozun sesi iyiden iyiye hoşuma gitmeye başlamıştı 🙂 Dedim, alet ortamdaki motorlara özendi herhalde de ondan böyle ses çıkarmaya başladı herhalde.

Neyse efendim, akşam yemeği seçmeli idi, ya açık büfeden yiyebiliyordunuz (18 TL), ya da orman kebabı, pilav, salata, meyve ve içecekten müteşekkil bir menü (12 TL) alabiliyordunuz. Ben zaten diyette olunca bari sabit menüden alayım dedim. Önce resepsiyona sordum, oradan fiş almak gerekiyordu normalde. “Yemek alanına gidin, ödemeyi orada yapacaksınız” dediler, iyi deyip restorana gittim, sordum, “o burada değil, şuraya gideceksiniz” dediler, dedikleri yere doğru gittim de bulamadım, geri gidip sordum, meğer daha ilerideymiş, “panelvanın arkasında” falan diye tarif etti. Panelvanın arkasında bar vardı bir, oraya gittim de hiç öyle yemek falan yok gibiydi. Oradakilere sordum, haberleri yoktu, sonra farkettiler, daha ötede bir panelvan daha vardı, orasıymış herhalde. Oraya gittim, boştu etrafı, meğer yemek servisi başlamamış daha. Nasıl olacağını falan sordum, onların da haberi yokmuş, birisi gidip öğrendi, az önce gittiğim bara görevliler gelmiş, oradan fiş alacakmışım. Bara geri gidip fişimi aldım ve yemeğe erişebildim sonunda. Bol kepçe veriyorlardı yemeği. Plastik tabaklarda servis ediyorlardı, o normal ama bir de garson çocuk bekliyordu, doldurulan tabakları masaya götürüyordu falan, ilginçti.

Yemeği yediğim yerin berisinde sahne ve sandalyeler hazırlanıyordu.

36331_393397553343_520163343_4291809_5434866_n.jpg

Gösterilerin başlamasına daha var diye pipomu yakıp sahile indim, şezlonglardan birine uzanıp dalga sesleri esnasına pipomu tellendirdim

36331_393397563343_520163343_4291810_3232134_n.jpg

Geri geldiğimde millet yerleşmişmeye başlamıştı.

36331_393397683343_520163343_4291823_6803058_n.jpg

Başta ben de oturdum bir yere de sonra fotoğraf çekmek için sahneye yanaştım.

“Oyun Hamuru Tiyatrosu”nun gösterisi başlamak üzereydi. Daha önce duymamıştım ama şov amaçlı tiyatro gösterisi olduğuna göre Mahşer-i Cümbüş gibi bir şey olacağını tahmin etmiştim, öyle de oldu.

36331_393397638343_520163343_4291819_1720178_n.jpg

3-5 oyundan sonra konser vakti geldiği için sahneden indiler. Konser başlamadan önce saygı duruşu ve çeşitli konuşmalar yapıldı.

36331_393397698343_520163343_4291825_4506391_n.jpg

36331_393397688343_520163343_4291824_3000879_n.jpg

Konuşmacılardan birisi de TT Custom Chopper’ın bir şeyi olan birisiydi 🙂 Kimdi neydi unutmuşum, zaten dikkat de etmemiştim pek

36331_393397708343_520163343_4291826_766426_n.jpg

Arkasındaki adam da “Pimp My Ride”ın yapımcısı mı dedi bir şeyiymiş, kamyon modifiyesi şampiyonlukları falan olan birisiymiş herhalde, onu da yarım yamalak hatırlıyorum. O da ufak bir konuşma yaptı. Türkiye’deki chopper olaylarından pek haberi yokmuş tabi, hele bir de böyle festivaller falan yapıldığından. Festivalin şeklini de garipsemiş, hani onlar da farklı bir kültür ama buradaki chopper’cılar, aile pikniği havasında, ortalıkta çoluk çocuklar dolanıyor falan, değişik gelmiş.

Neyse efendim, az sonra konser de başladı. Konseri verenler kimdi, on uda hatırlamıyorum ama öyle süper ünlü birileri değildi. Yine de değme sanatçı geçinene taş çıkartırlardı.

36331_393397753343_520163343_4291833_2017133_n.jpg

Sahne kenarından dinledim biraz konseri. Bir ara, çay almak için bara gittiğimde barın arkasındaki ağaçlar dikkatimi çekti. Yokladım, sağlam gibilerdi, mesafe de iyiydi, hemen gidip hamağımı getirdim, kurdum ve konseri izlemeye yattığım yerden devam ettim. Ben yatarken, birisi fotoğraf makinesi ile yanaştı, fotoğrafımı çekti. Çektiği fotoğrafı daha sonra TurkChopper’ın forumlarında buldum

dsc03377j.jpg

Konseri biraz daha dinledikten sonra yavaş yavaş çadırıma yöneldim. Saat gece 2 olmuştu ve sabah erkenden yola çıkmayı planlıyordum.

Çadıra gittiğimde telefonu kurcalarken Facebook’tan gelen bir mesaj dikkatimi çekti. Ortaokuldan bir arkadaş İzmir’deymiş meğer, benim İzmir’de olduğumu görünce görüşelim diye mesaj atmış. Daha önce de, Hatay’a giderken Kırşehir’den geçtiğimi görünce serzenişte bulunmuştu hafiften, meğer o da Kırşehir’deymiş o aralar, bir daha geçersem uğrayacağımı söylemiştim. Önceki hafta Nevşehir’e giderken Kırşehir’den geçmiştik, geçerken de aklıma gelmişti ama günübirlik Nevşehir zaten sıkışık bir program gerektirdiği için haber etmemiştim hiç. Neyse, durumdan haber edip, sabah arayacağımı söyledikten sonra uykuya daldım.