Günün malı ilan ediyorum kendimi

Abi, tamam, bir insan mal olabilir, şanssız olabilir, beceriksiz olabilir de neden hepsi birden olur bazen…

Bugün öğleden sonra dişçi randevum vardı, saat 4’te. Planım şuydu: sabah normal işe gidecektim, öğleden sonra da saat 3’teki Kızılay servisi ile Kızılay’a inip oradan Balgat’a seyirtecektim. Bu arada, hazır Kızılay’dayken de doğalgaz yükletecektim biraz. Ne kadar basit, ne kadar sade, değil mi?

İlk önce sabah servisi kaçırdım. Servisi kaçırınca yapılacak ilk hamle Macunköy Aselsan servisini yakalamak. Oradan saat 8:20’de bizim oraya servis kalkıyor, o da 9 gibi bizim oraya varmış oluyor, rahat rahat, oh, nefis. Fakat Macunköy servisi saat 7:45 gibi Macunköy’e varıyor. Dedim ki ben de: "Macunköy servisi ile gidersem yarım saat bekleyeceğim orada, en iyisi biraz daha geç çıkayım da otobüsle gideyim". Dedim de iyi bok yedim, çıktım evden, bindim Batıkent otobüsüne ki şansıma durakta beklemedim pek, neredeyse hemen geldi. İndim Batıkent’te, metroya bindim ki o da bekletmedi fazla. Lakin, evden, çıkmam gerekenden çok daha geç çıktığım için saat 8:20 gibi Macunköy’deydim. Sorun değil çünki bu dediğim servis zaten metro tarafına geliyordu, yani yolda da el etsem alırdı herhalde. Fakat, metrodan inince bir baktım, yol kapanmış tamamen, ASKİ’nin boru döşeme faaliyetlerinden dolayı… Ah be dedim, diğer taraftan gider öyleyse servis. Nitekim öyle de oldu, uzaktan gördüm servisin çıkışını, yine de kapıya kadar yürüdüm. Sordum, ne zaman bir sonraki servis diye, 11 dediler, eh dedim, Ulus üzerinden gideyim bari…

Metro’ya bindim yeniden, indim Ulus’ta, Bentderesi’ne kadar yürüdüm. Bindim Akyurt arabasına, sıkış tıkış bir yolculuktan sonra 10:30’da şirketteydim. Eh, fena değil aslında. Neyse, çayımı, ay çöreğimi aldım, oturdum bilgisayarın başına. Bir kaç mallık da an itibarı ile üzerinde çalışmakta olduğum raporla ilgili yaşadım ama geçiyorum onları. Asıl olayı koparan şey, diş röntgenimi unuttuğumu farketmem oldu. Lazım olur mu olmaz mı bilmiyorum ama doktor "mutlaka getir" demişti. Lazım olabilir demek ki, e, röntgen evde, ev Eryaman’da, aha dedim, sıçtık… Eve gidip, belgeyi alıp yetişmem için 13:00’daki servis ile çıkmam lazım. Onun için de yemeğe 12:15’te çıkmam lazım, yani iki saatten az durmuş olacağım iş başında, kendi çapımda bir rekor olabilir :). Neyse, çıktım 1 servisi ile, planım Ulus’ta, dolmuş duraklarında inip dolmuşla eve gitmek, oradan da direk Balgat’a. Fakat baktım, yanımda para yok, nakit. Haydi dedim, para çekmek lazım ama Eryaman’da para çekmek öyle kolay bir hadise değil. Pek bulunmuyor bankamatik. Öyleyse, dedim, Kızılay’a gideyim, para çeker, hem doğalgaz da alır, Eryaman’a da otobüs ile giderim. Ve olaylar bir kez daha koptu…

Bir kere, Kızılay servisi Kızılay’ın içinde bir yerde indirmiyor, Tandoğan’dan Kızılay’a gelen yol üzerinde bir yerde indiriyor, uzak yani. Hani o uzak, benim bildiğim en yakın yapı kredi bankamatiği daha da uzak, taa Kızılay Meydanı’nda. Neyse, dedim, vakit var nasıl olsa, gittim, çektim paramı, otobüs beklemeye başladım, geç geldi sağolsun, bir de trafiğe takıldı ki tam oldu. saat 14:45’te Balgat’ın oradan geçerek eve doğru gidiyordum. Düşündüm, acep dedim, 1 saat 15 dakika’da Eryaman’a gidip gelebilir miyim, neden olmasın dedim ama olmadı. Eve bir geldim, saat 15:40. Hemen aradım elemanları, 16:30’a falan anca geleceğim dedim, öyle öteleyebilir miyiz, öteleyemezmişler meğer, meğer 5’te hasta varmış, yarına alabiliriz dediler, eh dedim ben de, alın bari, ne yapalım. Aldılar, evet, yarın bir daha deneyeceğim…

Bu arada, bakalım ne kadar dikkatli okuyorsunuz 🙂 Neyi unuttum ben, söyleyin bakalım 🙂

Evet, doğalgaz almayı unuttum bu sefer de ve bir saç yıkamaya anca yetecek kadar gaz kaldı, zaten yedeği kullanıyordum, sıfırlamak üzereyim yani gazı. Artık yarın doldurturum diyeyim de nedense bu laf ile yeni bir pencereye yelken açıyormuş gibi hissettim kendimi :). Aslında Eryaman Center’da vardı bak doğalgaz yükleme yeri, oraya gideyim, evet evet. Evet de orası da kapanmak üzeredir Allah bilir 🙂 Eğer bu yazıyı yazmakla oyalandığım için oradan doğalgaz alma şansımı da kaçırmış olursam "bu da mallığımın mührüdür" deyüben yazarım artık bir kenara.