Düğün bahane, gezi şahane

Bu haftasonu, şirketten bir arkadaşın Zonguldak'ta düğünü var idi, ben de "ahanda bahane" deyip hazırlandım, düştüm yola.

Evin orada benzin aldım, son kontrolleri yapıp yola çıktım ama daha çevre yoluna gelmeden bir tıkırtı hissetmeye başladım. Gazı bıraktığımda bir tıkırtı geliyordu. Metin Usta'ya uğrasam mı diye düşündüm ama önemli değildir herhalde deyip yola devam ettim. Önemliymiş meğer smile.gif ...

16-19 Mayıs Gezisi, 3. Gün

Evden güç bela çıktım, malum, ölü toprağı. Dedemin sağlık karnesini kuzene götürecektim önce, Silifke içine girdim bu yüzden yeniden…

Kuzenle de oturduk biraz. Ermenek yolu üzerinden gitmek istediğimi söyledim, daha önce gidip gitmediğimi sordu, hiç gitmediğimi söyleyince güldü "süper bir yol, bayılacaksın" falan dedi ve ekledi "bir yer var, oraya gidince bu dediğimi hatırlayacaksın. Dağın tepesindesin, karşıdaki dağda yollar görünüyor, o yoldan gideceğini anlıyorsun" dedi, eyvallah dedim. Müsaadesini isteyip çıktım. ...

16-19 Mayıs Gezisi, 2. Gün

Sabah evde keyif yaptım biraz. Deniz manzarası eşliğinde kahvaltımı yapıp üstüne bir de pipo yaktım. Oh, mis…

Ev ortamı direk ölü toprağı gibi geldi yalnız bana, dün 600 km'ye yakın yol yapan ben değilmişim gibi miskinleştim, çıkasım gelmedi. Sonra Silifke içi bir gezi planı yaptım kendimce. Silifke'nin tarihi yerlerini, doğal güzelliklerini falan göreyim, fotoğraf çekeyim bari dedim. Pek sevdiğimiz bir aile dostumuz var, onlara uğramamı söyledi annem. Uğrayayım dedim, bir çaylarını içip gezmeye devam ederim.
Evden çıkmak için hazırlanırken annem, şapka falan giymeyecek miyim diye sordu. Hava güneşli ya, ondan. Kaskı gösterdim, "ha, onu mu takacaksın" dedi, "herhalde yani" tadında bir cevap verdim. Silifke'de motorcu çok ama kask takan falan yok pek, 20 motorcudan biri anca takıyordur yani. Neyse, çıktım evden. Çıktım ama, ayağımda bot, üzerimde mont, kafamda kask, motora binene kadar terledim deli gibi. Neyse dedim, sürmeye başlayınca geçer ama öyle bile geçmedi pek. Bu arada montun astarını da çıkarmıştım tabi ki. ...

16-19 Mayıs Gezisi, 1. Gün

Dört günlük tatil olunca Ankara’da durmayayım dedim, deli gibi gezeyim dedim. Uzun oldu raporu, 4’e bölüp yayınlıyorum. Bu ilk bölümü…

Öncelikle güzergah:


Kırmızı: 1. gün, Ankara, Aksaray, Pozantı, Mersin, Silifke (Susanoğlu)
Siyah: 2. gün, Silifke içi
Mor: 3. gün, Silifke, Gülnar, Ermenek, Taşkent, Hadim, Konya
Yeşil: 4. gün Konya, Beyşehir, Ilgın, bir sürü köy, Polatlı, Ayaş, Ankara ...

3 Mayıs – Eskişehir gezisi

Bilen’le gaza gelip günübirlik Eskişehir’e gidiş gelişimizin hikayesidir ahanda:

Gezi fotoğraflarının tamamı http://www.gomercin.net/galeri/v/3mayiseskisehir/ adresinde

Geziden önceki gece benim eve geldik. Sabah erken kalkacaktık sözde, erken yatacaktık yani. 12'ye geliyordu saat, Doğuş çıktı televizyonda, yeni albüm mü yapmış neydi hatırlamıyorum. Bilen "duygusal terminatör" dedi, "o ne" diye soruvermişim, Ata Demirer'in şovunda geçermiş meğer, izlemiştim de unutmuşum ben de. "Aç da izleyelim" dedi, googlevideo'da açıp izlemeye başladık, bitirdiğimizde 2'ye geliyordu saat. Ben yattıktan sonra biraz daha durdu herhalde Bilen, velhasılı, sabah kalkamadık. ...

Hay ben böyle şehrin gezisi

Böyle gezi raporları yazacağım artık, motosiklet günlükleri tadında. Şimdilik ayrı bir bölümü yok, Gömlük altında çıkacak ama olsun, ileride açarım bölüm mölüm

Akşama kadar evde oturdum, gerçi zaten öğlene doğru uyanmış, kahvaltıyı da anca 2'de falan yapmıştım. Ondan sonra da keyif yaptım uzun uzun, anca 5 gibi evden çıkabilir hale geldim yani. Aslında niyetim Gölge'yi veterinere götürmek, akabinde de ortalığı toparlayıp çamaşır falan yıkamaktı da Gölge'yi kafesine sokamayınca kalan planımı da uygulamadım. Biraz daha oturdum, bir yandan da nereye gitsem diye düşünüyordum. Nargile içesim gelmişti, evde hazırlamaya da üşeniyordum, istiyordum ki şöyle denize nazır güzel bir nargilecide oturayım, deniz kokusu ile nargilemin dumanı karışsın. Tabi, Ankara'da bulunuyor olmak bu tür isteklerin tatminini biraz zorlaştırıyor. ...

İlk kazamı yaptım :)

Önceki motor yazımı tamamlayamadan kaza yapmak kısmet oldu. Ciddi bir şey yok çok şükür. Yağmurluk yırtıldı sadece, o kötü oldu, yeni almıştım daha 🙂

Bu akşam, Ümitköy’den Eryaman’a dönerken Etimesgut üzerinden gideyim dedim. O yolu hiç sevmem aslında, otobüsle giderken bile korkarım, şeritleri belli olmayan, işaretsiz virajların falan olduğu karanlık bir yol. Hatta Anadolu Bulvarı veya çevre yolundan gitmeyi bile düşünüyordum yolu uzatmak pahasına. Aslında kestirme bir yol da var, Ümitköy’den Etimesgut’a direk bir geçiş var, oradan da sincana doğru. Şehir içi bir yol ama daha doğru düzgün bir yol en azından. Gel gör ki o yola nasıl çıkılacağını bilmediğimden girdim Etimesgut yoluna. ...

Endurocu gibiyim, değil gibiyim

Sevgili Gömlük, epeydir uğramıyordum yanına ya, bil bakalim niye? Motor aldım ben, yıllarca lafını ettikten sonra aldım sonunda…

Gerçi ondan önce de uğramıyordum epeydir ama olsun, bahanem bu olmuş olsun. Neyse, çin malı falan ama olsun, çin malı motorlar arasında değerlendirince iyi bir motor, Regal Raptor DD250E-9B oluyor kendisi, bir ara fotoğraflarını da atarım, sen şimdilik internetten falan bakadur. ...