Okul burada biter, ve ben çekip giderim

Master bitti gömlük, bir de emekli olursam tam süper olacak

Son anda bitirdim, heyecan olsun deyü. Geçen Eylül’de iki ders ve bitirme projesi kalmıştı vermem gereken, bir ders ve bitirme projesini aldım. Dersin notu orta halli geldi, projeyi de yapmadım. İkinci dönem son dersimi ve projeyi aldım. Projeyi yine pek sallamadım, arada bir kaç durum oldu, birilerini beklemem gerekti, onlardan haber gelmeyince uzun bir vaktim ziyan oldu. Sonra sınavların bitmesini bekleyeyim dedim, sınavların akabinde de az bir vaktim kalmıştı zaten. ...

1-2 Ağustos 2009, Ay Kayası Kampı

Bu gezi de benim geç gelmemle başladı (üstüste üçüncü 🙂 ). Saat 3'te toplanacaktık da 3 de çok erkendi be hacı, benim için en azından.

Perşembe'yi Cuma'ya bağlayan gece sabahlamış, sabah 6:30 gibi kafayı masaya koyup 1.5 saat kadar uyumuştum. O gün akşama kadar şirketteydim, sözde erken çıkıp eve gidecek, dinlenecektim, olmadı. Olmadığı gibi vaktinde de çıkamadım, mesaiye kaldım yine 🙂 6 gibi çıktım, atladım motora ki bu da hoş bir detay, o halde motor sürdüm eve kadar. Akşam, bizim Nurcan'ın kardeşinin nişanı vardı, orada fotoğrafçılık yapacaktım, traş olayım bari dedim, berbere gittim. Hızlı bir traştan sonra klasik bir pantolon, bir gömlek alayım bari dedim, çok çıkıntı durmayayım ortalıkta. Değilse başka temiz veya yırtık olmayan pantolonum kalmadığı için kamuflaj desenli bir pantolonla gidecektim çünkü. Aldım cicilerimi, eve gidip hazırlandım, enerji içeceğini dayadım, yine atladım motora. Nişan yerini zar zor buldum, apar topar girdim içeri. Normalde 6 gibi orada olacaktım ben, işler uzayınca 8'e sarktı, millet de ilk dans için beni beklemiş, güzel güzel fotoğraflarını çekeyim diye. Kaskla dizlikleri birisine verdim, motoru parkedip koştur koştur girdim salona. İlk dans için ışığı kısacaklarmış, Hakan'dan aldığım geniş diyaframlı lensi takayım madem dedim, elimi çantaya attım, bir baktım, çıkan lens benim geniş diyaframlı lens. Bir hass… çektim, benim lens eski, 25-26 yıllık bir lens, otomatik odak yok, fotoğraf çekmeden önce elle odaklamanız gerekiyor (veya aliminyum folyo ile bir yere kısa devre yapıyormuşsunuz, o sayede fotoğraf odaklanınca kendisi çekiyormuş ama denemedim daha, neyse). Elle odaklama da zor bir olay, vizörden gördüğünüz görüntü gibi olmayabiliyor çıkan poz. Hakan'ın lensi unutuşum da şöyle oldu: Ben fotoğraf çantasını Çarşamba'dan hazırlamıştım aslında, ama Cuma günü eve geldiğimde unutmuşum bunu. Hemen çantadaki küçük lensi çıkarıp masanın üstündekini yerleştirdim, o da yanlış lens olmuş oldu. Neyse, yine de çok kötü değildi. Bir tek ilk dans fotoğrafları kötü oldu, onları da efektle falan düzeltmeye çalıştım. Diğer pozları da odağı hafif hafif değiştirerek 3-4 karede çektiğim için illa ki biri tuttu da kurtardım biraz. ...

25-26 Temmuz, Kesikköprü kampı

İlk defa kamp gibi kamp yapışımın hikayesidir efen'm, dinleyiniz 😛

Fotoğrafların tamamı http://www.gomercin.net/galeri/v/Gezilerim…mmuzKesikkopru/ adresinde

Sabah 9'da Ankamall'da buluşacaktık lakin benim börek yetişmeyince geç kaldım. Aslında böreği akşamdan hazırlayıp sabah pişirsem olurdu da akşam da geç gelmiştim eve, yapamadım, sabaha kaldı, yetişmedi o da. Yarım saat kadar rötarlı bir şekilde buluştuktan sonra Gezgin Motor'a hareket ettik. Kazan yolu üzerindeki göletten vazgeçilmiş meğer ben yokken. Canıma minnet dedim, amaç kamp olsa da biraz yol yapmanın kimseye zararı olmaz yani, değil m? ...

Hitit Motosiklet Kulübü, 2009 Festivali, Dipsiz Göl, Tosya

İlk motosiklet festivalim, ilk çadırım, ilk hedem, ilk hödöm 😛

Peşin peşin belirteyim, yolda kalmadım bu sefer, en azından geziye başladıktan sonra 🙂 Geziden önceki gece bir arkadaşın düğününe gidecektim, Incek tarafında. Biraz erken çıkayım da Gezgin Motor'a uğrayıp bir depo üstü çanta alayım dedimdi, düğüne kadar da oyalanacaktım biraz. Gittim, kapalıymış, düğüne de vakit var daha, bari motoru yıkatayım dedim. 100. Yıl'a indim, yıkattıp, sonra çalıştırdım motoru, tekleme vardı hafiften, "herhalde motor soğuk" deyip bindim. Ahlatlıbel'e doğru çıkarken iyice çekişi düştü aletin, tekleme de şiddetlendi motoru zorladıkça. Lan ne oluyor derken sağ bacağımda bir sıcaklık hissettim. Hemen sağa çektim ki abboooo, egsozun kaplaması yanmış. ...

Düğün bahane, gezi şahane

Bu haftasonu, şirketten bir arkadaşın Zonguldak'ta düğünü var idi, ben de "ahanda bahane" deyip hazırlandım, düştüm yola.

Evin orada benzin aldım, son kontrolleri yapıp yola çıktım ama daha çevre yoluna gelmeden bir tıkırtı hissetmeye başladım. Gazı bıraktığımda bir tıkırtı geliyordu. Metin Usta'ya uğrasam mı diye düşündüm ama önemli değildir herhalde deyip yola devam ettim. Önemliymiş meğer smile.gif ...

16-19 Mayıs Gezisi, 3. Gün

Evden güç bela çıktım, malum, ölü toprağı. Dedemin sağlık karnesini kuzene götürecektim önce, Silifke içine girdim bu yüzden yeniden…

Kuzenle de oturduk biraz. Ermenek yolu üzerinden gitmek istediğimi söyledim, daha önce gidip gitmediğimi sordu, hiç gitmediğimi söyleyince güldü "süper bir yol, bayılacaksın" falan dedi ve ekledi "bir yer var, oraya gidince bu dediğimi hatırlayacaksın. Dağın tepesindesin, karşıdaki dağda yollar görünüyor, o yoldan gideceğini anlıyorsun" dedi, eyvallah dedim. Müsaadesini isteyip çıktım. ...

16-19 Mayıs Gezisi, 2. Gün

Sabah evde keyif yaptım biraz. Deniz manzarası eşliğinde kahvaltımı yapıp üstüne bir de pipo yaktım. Oh, mis…

Ev ortamı direk ölü toprağı gibi geldi yalnız bana, dün 600 km'ye yakın yol yapan ben değilmişim gibi miskinleştim, çıkasım gelmedi. Sonra Silifke içi bir gezi planı yaptım kendimce. Silifke'nin tarihi yerlerini, doğal güzelliklerini falan göreyim, fotoğraf çekeyim bari dedim. Pek sevdiğimiz bir aile dostumuz var, onlara uğramamı söyledi annem. Uğrayayım dedim, bir çaylarını içip gezmeye devam ederim.
Evden çıkmak için hazırlanırken annem, şapka falan giymeyecek miyim diye sordu. Hava güneşli ya, ondan. Kaskı gösterdim, "ha, onu mu takacaksın" dedi, "herhalde yani" tadında bir cevap verdim. Silifke'de motorcu çok ama kask takan falan yok pek, 20 motorcudan biri anca takıyordur yani. Neyse, çıktım evden. Çıktım ama, ayağımda bot, üzerimde mont, kafamda kask, motora binene kadar terledim deli gibi. Neyse dedim, sürmeye başlayınca geçer ama öyle bile geçmedi pek. Bu arada montun astarını da çıkarmıştım tabi ki. ...